Ana Menü
Kaynaklar
|
Ahmet İsmail Doğantuğ İzmir / Emekli Tercüman
1972 Türkiye Gençler ikincisi, 1991 Türkiye üçüncüsü, 1976 Ankara birincisi ve 1986 İzmir birincisi. Satranç ortamı olarak genelde çok olumluydu, son turdaki gürültülü müzik ve anonslar hariç. Başhakem olumlu, düşünceli tarzıyla oyuncuların takdirini kazandı. |
|
|
Ahmet Refik Algan İstanbul / Doktor ve Edebiyatçı
Satrancı rahmetli babamdan öğrenmiştim. Daha sonra 1980 yılına kadar Ali İpek ile satranç oynadık. Bu yıl yapılan doktorlar ve hukukçular turnuvasını saymazsak, bundan önceki tek turnuvam 1972 İSD turnuvası. Orada 5-6 olmuş ve Rıza Öney ile karşılaşmıştık. 40 yıl sonra da burada kendisi ile bir kez daha karşılaşmak çok hoş oldu.
Bu turnuvaya Ali İpek' in de katılabilmesini çok isterdim. Bir anlamda onu bir kez daha anmaya vesile oldu buradaki karşılaşmalar.
Özel ve büyük bir satranç yeteneğim olmadığını düşündüğüm için bu alanda uzun yıllarını oyuncu olarak harcamadım. Ne var ki satrancı sevdiğim için de tam olarak kopamadım ve son yıllarda TSF için GM Grivas' ın satranç kitaplarının çevirisini yaptım.
Her açıdan çok güzel bir turnuvaydı. Doğru bir yer ve zamanda böyle bir turnuva düzenleyen ve emeği geçen herkeze teşekkür ederiz. |
|
|
Cem Pekün İstanbul / Gazeteci
Satranca 5 yaşımda başladım. 1974 Türkiye ikinciliğim, İstanbul ikinciliğim ve İzmir şampiyonluğum var. Çok başarılı bir organizasyon. Fakat, İstanbul ilinde sıfır toleransı (gecikme süresi) mantıklı bulmuyorum. Emektarlar şampiyonası ve emektarlar oyuncuları TSF`nin desteklemesini çok olumlu buluyorum. Unutmayalım ki bir gün herkez emektarlar grubuna dahil olacak. |
|
|
Gülümser Öney İstanbul / Kimya Mühendisi
Satranca Bulgaristan da ilkokulda başladım. 3 kardeşiz. Satrancı bize öğretmen olan babamız Lütfi Yılmaz öğretti. 11 defa Türkiye Kadınlar birinciliğim var. Turnuvada emeği geçen herkeze teşekkürler. Temennim bundan sonraki emektarlar birinciliğine daha fazla katılımın olması. |
|
|
Hasan Ferit Boysan İstanbul / Mühendis
Satrancı ortaokul sıralarında babam Mübin Boysan`dan öğrendim. 1972 de Türkiye Birincisi olduktan sonra aktif satrancı tek tük takım oyunlarının haricinde bıraktım. 2010 yılında Sabri Koçak beni Dresden`deki Avrupa Emektarlar takım birinciliğinde Türk takımına davet etti. Bu vesile ile satranca tekrar başlamış bulunuyorum. Yine Dresden de “acaba başka federasyonlar emektarlara nasıl yardım ediyor” diye merak edip İngiliz takımına sormuştum. Aldığım cevap: “İngiliz Federasyonu değil yardım etmek, bizleri bilmek bile istemiyor, biz buraya kendi imkanlarımızla geldik” olmuştur. Türkiye` de Emektarlar satrancına bu denli ilgi gösteren, böyle güzel organize edilmiş bir yarışma düzenleyen TSF ye teşekkür ederim. |
|
|
Hasan Soral İstanbul / Tekstil
12 yaşlarında idim. Rahmetli babamın terzihanesinde emekli iki gazeteci satranç oynamaya gelirdi. Okul dönüşü terzihaneye uğrayıp onların oyunlarını seyretmeye bayılırdım. Satrançla ilk buluşmam bu vesileyle olmuştur. Emeklilerin kritik pozisyon hallerindeki heyecanlı davranışlarını seyretmek ayrı bir zevk verirdi. Pazar günleri terzihaneye gidip kardeşimle beraber gizlice satranç oynardık. O günden beri satranç oynamaya devam ediyorum.
Organizasyonla ilgili önerilerim;
- Turnuvanın yapıldığı şehirde emektarlara, şehir tanıtım turu düzenlenebilir, - Otellerde emektarlara %50 indirim sağlanabilir, - Katılım ücreti alınmayabilir. |
|
|
Hayati Topaloğlu İstanbul
(Turnuvayla ilgili iyi dileklerini ilettiler) |
|
|
Hüseyin Saltık Ankara / Emekli Askeri Hakim
Satrançla 1949 yılında Ankara Hukuk Fakültesi 3. sınıfta tanıştım. Mesleğim nedeniyle uzun süre satrançtan uzak kalsam da, fırsat buldukça turnuvalara katıldım. Türkiye Satranç Federasyonu` nun düzenlediği Ankara Satranç Birinciliği Turnuvasında 1954 te 1. lik, 1976 da 2. lik, 1989 yılında Etibank` ın düzenlediği turnuvada 2. lik, 2000 yılında Ankara Barosu` nun düzenlediği turnuvada 1. lik, 2010 yılında Ankara Veteranlar Turnuvasında birinciliğim var. Askeri hakimlikten emekli olduktan sonra avukatlık yaptığım Elazığ da satranç derneği kurdum. Uzun yıllar Ankara Satranç Derneği başkanlığı yaptım. Ayrıca, Ankara Çankaya Belediye Satranç Kulübünü de kurdum. Tuzla` da yapılan 2011-2012 Türkiye Emektarlar Satranç Şampiyonası başarılı ve iyi bir organizasyon. Uzun yıllar görmediğim arkadaşlarımla bu turnuvada karşılaşmak beni çok mutlu etti. Emeği geçen herkeze teşekkür ederim. |
|
|
İbrahim Bapoğlu İstanbul / Mimar
Birben Köşesinden bir anekdot: 22 Nisan Pazar, Tuzla`daki Türkiye emektarlar satranç şampiyonasına gitmek üzere Kozytağı` ndan Şehiriçi Ulaşım otobüsüne bindim. Otobüs yarı yarıya dolu. Kendime güneş gören bir koltuk seçtim ve oturdum. Bahar güneşinden istifade etmek, aynı zamanda sağlık öğütlerine uymak istiyorum. Bu amaçla gömleğimin kollarını dirseklerime yakın kıvırdım. Güneşin ozmoz yoluyla D vitamini üretmesinden istifade emek istiyorum. Bu konuda söylenmiş güzel, veciz sözlerde var. “ Bir kozada toplu böceğiz, Böyle yaşadık böyle öleceğiz” Diğer bir deyişle, bir başka edebi kırıntı; “ Kar yağsın, taş yağsın Bugün güneş yaktıysa, Yarın hiç bulamazsın” Bir süre sonra yanıma bir bey oturdu. Oldukça uzun bir yolumuz var. Bu nedenle parmaklarımla gözlerime hafifçe bastırıp, zihinsel olarak açılışı düşünmeye başladım. Birkaç durak geçtikten sonra, nazik bir tavırla omzuma bir tıklama ile uyarıldım. Gözlerimi açıp baktığımda, yanımdaki bey insancıl bir davranışla, “isterseniz, Güneşten rahatsızsanız sizinle yer değiştirebilirim” dedi. Hafif bir tebessümle gülmeye başladım. Israrla düşüncesini aktardıkça gülme krizim arttı. Sonra kendimi toparlayarak özür diledim. Gülmemin nedenini anlatınca, bana hak vereceğinize inanıyorum. Böylece bizim anekdot başladı. 80li yılların başlarında, zannediyorum bir anı turnuvası olacak. Sayın Ateş Ülker ile beraber oynuyoruz. O yıllarda kendisini de iyi tanıyorum. 3-5 hamle aralıklarla devamlı uyuyor. Sonra çok güçlü hamlelerle geri dönüyor. Sonuçta yenilmem doğal sonuç. Oyun sonrası arkadaşlarımla irdeleme yaparken bu konuyu anlattım. “Adam resmen uyuyor” dedim. Çok yadırgadığımı söyledim. Aynı şekilde arkadaşım gülerek, “yahu kardeşim seninle körleme satranç oynuyor” dedi. Böylece körleme satrancı da öğrenmiş oldum. Kahve satranççılarının böyle temel yoksunlukları vardır. Neticede, körleme satrancın esaslarını anlatarak, tekrar yanımda oturan beyefendiden özür diledim. Birkaç durak sonra, beyefendi otobüsten indi. Bende gölgeli koltuğa geçtim. Satranç severlere, hayatın içinden bir kesit. Tüm iyi günler sizlerle olsun. Sevgilerle… |
|
|
İsmail Altan Güllü İstanbul / Mühendis (İ.T.Ü.)
1949 yılında, önce St. Benoit- Kabataş, sonra Galatasaray-Kabataşliseleri arasında 1. masada oynadım. Ülkü Göncer (Gemi mühendisi oldu, Şimdi Miami- Amerika da yaşıyor) beni İstanbul Satranç Derneğine götürdü. 2. küme turnuvalarında ben, Erdoğan Erözbek (sonra Prof. oldu, bir müddet evvel kaybettik), İlhan Onat 1950-51 İstanbul Şampiyonasına iştirak ettik. Mübin Boysan, Musa Tebi, Mario Corinthias, Dr. Kutlu Aksoy, İsmet Akakıncı, Ali Rıza Alper, İngiltere eski konsolosu Bogdan Celosi, Serj Parapanov (sonraları Sıracettin Bilyap adını aldı), Nevzat Süer, Siyami Uçak (İ.T.Ü. inşaat mühendisi), Ferzican Akyüz, Yılmaz Cananoğlu, Selim Taygan, Berç Parizyan ve daha hatırlayamadığım 7 kişi daha o turnuvadaydı. Nevzat Süer 1. , İlhan Onat 2. olmuştu. İlk turda Siyami Uçak-İlhan Onat karşılaşmasında İlhan iskandinav açışıyla beraberlik yapınca Nevzat`ın "bütün böbürlendiğin, büyük marmara tecrüben bu mu?" diye bana takıldığını hatırlarım. Bu turnuvada İlhan (Onat) bana karşı Subarev- Capablanca partisinin siyahlarla Vb6 hamlesine Vb8 ile bir yenilik yaparak daha o zaman klas bir IM olacağının işaretini vermiştir. O 2 senede Tarash`ın "modern Şah parti" de ve "300 Şah analiz" kitaplarını okumuştu. İSD o yıllarda Üst iç verandasında 7m-18m bir dikdörtgen salondu. Kapı yerine çok kalın bordo kadife perdeler vardı (sanırım 1945-59 yılları arasında). 1957 yılında bir ara Anadolu`dan klübe uğradığımda 10 kişilik bir Yugoslav takımı İSD de 2 raund luk takım karşılaşmaları yaptığını gördüm. O takımda 1. masada Zfanasovic- N. Süer, 2. masada Natulovic ( 19 yaşında ama uzun boyu ile daha yaşlı gösteriyordu.) O maçı Yugoslav takımı 8-0 ve 7-1 kazanmıştı. Seneler sonra tekrar İstanbul'a geldiğimde artık klüp Pera Palas'tan 300m daha aşağıda Sakız Apartmanındaydı. Max Euve simultane verdi. Coşkun Külür (St. Benoit, sonra İ.T.Ü. Mak Fak ve daha sonra aynı fakültede profesör) Euve ile iletişimi sağlıyordu. 1977 de yolda Mübin Boysan ile karşılaştık, beni Pera Palas'a götürdü. Türkiye birinciliği yapılıyordu. Sanırım Ergun Gümrükçüoğlu 1. oldu. 1980' de gene Mübin Bey, bu sefer Pera Palas karşısında bir binanın zemin katına beni götürdü. Merakla kendi partisinin analizini yaptık. Mübin, Demir ile yıldırım yapıyordu. 2003'te döndüğümde artık İstiklal cad. Sakızağacındaydı dernek, 2008'de de Şişli ye taşındı. Daha yazacak çok şey var.. Bir dahaki Emektarlar turnuvasında görüşmek üzere. |
|
|
James Howard Stroup İstanbul / Emekli Asker
Hayatım boyunca satranç öğrenmek istedim, ama zamanım olmadı. Geçen yıl 59 yaşıma gelince karar verdim ve düzenli bir şekilde çalışmaya başladım. Çok şaşırdım, o kadar kompleks olduğunu zannetmedim. Ama çok beğeniyorum ve devam edeceğim. Bu turnuvanın değerli ve kibar sporcuları arasında bulunabilmek çok onurlu bir şey. Çok mutluyum ve çok öğreniyorum. Teşekkürler! |
|
|
Lütfü Türkol İstanbul / Emekli
Satrancı 1961 yılında orta okulda, Makedonya-Üsküp şehrinde öğrenmeye başladım. Okullar arası turnuvalar düzenleniyordu ve gittikçe satranca ilgi ve sevgi duymaya başladım. Satranç ile birçok değerli oyuncuyla tanışma fırsatı buluyorum ve çok zevk duyuyorum.
TSF`nin yapmış olduğu bu anketi destekliyorum ve memnun oldum. Ben bir-iki konuda öneride bulunmak istiyorum:
- Emektarlardan katılım ücreti alınmaması, - Hotel ve pansiyonlarda olan ücreti, hiç olmazsa %50 indirimli tarifeyle desteklenmesi,
Şahsi düşüncem, oyuncu katılımı da fazla olur. Saygılarımla, |
|
|
Mehdi Hayri Özbilen İstanbul / Emekli
(Turnuvayla ilgili iyi dileklerini ilettiler) |
|
|
Metin Kayaman
(Turnuvayla ilgili iyi dileklerini ilettiler) |
|
|
Mustafa Yüksel İstanbul / Genel Cerrah
Satranca 4 yaşımda kendi kendime başladım. İstanbul Birinciliğinde 2. ve 3. lük, Türkiye doktorlar şampiyonasında 2. ve 3. lük . Alzeimer Turnuvası 1. si. Zonguldak ve Ereğli de yapılan bazı turnuvalarda 1. oldum. İstanbul birinciliğinde Can Yurtseven` e karşı kazandığım maçı unutamıyorum. Bu şampiyona ile doktorluktan emekli oldum. |
|
|
Sait Rıza Öney İstanbul / İktisatçı
Satranca lisede başladım. 1972 yılında Dr. Refik Algan ile bir turnuvada, Dr. Mustafa Yüksel ve İsmail Doğantuğ ile İ.Ü. de talebeyken oynuyorduk. İSD` de 1973 yılında eşim Gülümser Yılmaz ile tanıştık. 1977 İzmir de yapılan Türkiye Şampiyonasında hukukçu Hüseyin Saltık` la oynadık. Hayri Özbilen (TSF 1954) başkanı iken Yönetim Kurulunda 4 yıl beraber çalıştık. Mesajım: “Satranççılar sigara içmesin”. |
|
|
Salih Muratoğlu İstanbul / Emekli
Satranca 1950`de başladım. O zamanlar köyümüze satrancı biz akrabamız, satrancı öğreniyor ve köyün çocukları, böylece yarışmaya başladık. Yugoslavya`dan göç ettikten sonra Türkiye`de ne yazık ki yarışma fırsatı bulamadık. Satranca zamanım olmadı. Uzun yıllar çalışmam gerekiyordu. Ancak satranç aşkım hiçbir zaman sönmedi. Fırsat bulduğum an oynamaya gayret ettim. Emekli olduktan sonra satranca önemli yaklaştım. Artık turnuvalara katılıyordum. 1993 senesinde yarı finalde dereceye girdim ve o sene final oynamaya hak kazandım. O zamanlar 14 – 15 oyuncu final oynardı. Hiç unutamadığım bir anım ve galibiyetimi anlatmak isterim. Turnuvanın son turuna gelindi ve şampiyona da son turu 10ar puanla rahmetli Ali İpek ve Can Arduman vardı. Son turda Can Arduman- Hakan Erdoğan, Ali İpek ise benimle oynuyordu. Can ile Hakan`ın maçı berabere bitti. Ancak benim Ali ile oynumuz devam ediyordu, durum çok vahim. O zamana dek ne Can ne Ali şampiyon olmuştu. Herkez merakla bekliyordu. Rahmetli Ali İpek yenerse 1993 Türkiye Şampiyonu olacak, berabere biterse Can Arduman ile ek maç yapacaklardı. Benim açımdan zor olan, Ali İpek`in arkadaşım ve benim gibi Pendikli olmasıydı. Aslında kalbimden Ali`nin şampiyon olması geçiyordu. Ama satranç kültürüm bilerek kaybetmeye müsaade etmiyordu. Berabere teklifi yaparsa hemen kabul edecektim. Neticede ben galip geldim. Lakin, hem gururlandım hem de çok üzüldüm. Galibiyetim sonrası benimle beraber çok satranççı bu partiyi hatırlayacak. Başarılarım; 1997 İstanbul Birinciliği, 1997-98 Konya Yapı Spor ekibinde Türkiye 1. Lig şampiyonluğu ve 2009-2010-2011 Türkiye Emektarlar Şampiyonluğum var.
|
|
|
Şükrü Alkan
(Turnuvayla ilgili iyi dileklerini ilettiler) |
|
|
|
|
|
Turkish Chess Federation © 2011
|
|